Salgın Sürecinde Sınır Güvenliği Sağlanması vatandaşımızın beka sorunudur!
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba TBMM'ye sunduğu araştırma önergesinde, Covid-19 salgınından en çok etkilenen 3. Ülke olan İran'dan Türkiye'ye kaçak yollarla yapılan girişlerin araştırılmasını istedi.
Kaçak göçmenlerin Türkiye'ye giriş için en sık kullandığı göç yolunun İran üzerinden olduğunu hatırlatan Ağbaba; “Geçen yıl Türkiye'ye kaçak giriş yapan toplam 454.662 göçmenin 201.437'si Afganistanlıdır. En yüksek ikinci millet Pakistanlılardır ve kaçak göçmen sayısı 71.645'dir. Afgan ve Pakistanlıların tamamına yakını İran üzerinden giriş yapmaktadır. Ayrıca son dönemde Covid-19 pandemisinin yarattığı olağanüstü sebepler, İran'dan Türkiye'ye yönelen yeni ve çok ciddi bir insan akışına sebep olmuştur.
Covid-19 virüsünün Çin ve İtalya'dan sonra en çok
etkilediği 3. Ülke durumunda olan İran'da, 17 Mart 2020 tarihi itibariyle 17 binden yakın vakanın ortaya çıkması ve 1284 kişinin hayatını kaybetmesi üzerine, daha güvenli gördükleri Türkiye ve Avrupa ülkelerine gitmek isteyen insanlar, İran'a en uzun sınırı olan ilimiz Van üzerinden Türkiye'ye giriş yapmaya çalışmaktadır.
Covid-19 virüsünün İran'da ve birçok ülkede yayıldığı 2020 yılının Şubat ayında 18.304, Mart ayının ilk on gününde ise 2.376 göçmen, ülkemize kaçak yollardan giriş yapmıştır. Ocak ayı da dahil edildiğinde 2020 yılının ilk 70 gününde 42.644 kaçak göçmen giriş yaptığı ortaya çıkmaktadır. Bu göçmenlerin içinde Corona virüsü hastası olup olmadığı konusunda maalesef hiçbir bilgi yoktur.
Her ne kadar 23 Şubat'ta Ağrı-Gürbulak, Van-Kapıköy, Hakkari-Esendere ve Iğdır-Dilucu sınır kapısı geçişlere kapatılmış ve aynı gün İran'a uçuşlar durdurulmuş olsa da uçuşlar vasıtasıyla bir günde oluşabilecek insan trafiğinden çok daha fazlası kaçak yollarla gerçekleşmeye devam etmektedir.
Bu nedenle, İran'dan Corona virüsün kaçak göçmenler yoluyla ülkemize sıçrama ihtimali çok ciddi bir tehlike yaratmaktadır. Yurt dışından gelenlere uygulanan ve toplumumuzu salgından korumaya yardımcı olacak tedbirlerin hiçbiri kaçak yollarla İran'dan gelen bu kişilere uygulanamamaktadır.
Bu kişilerin kaçının enfekte olduğu, kaçının semptom gösterdiği, ülkeye girdiklerinde kimlerle temas içerisinde bulunacakları vb. salgının engellenmesi hususunda fevkalade kritik bilgilerin hiçbiri yetkililerce bilinememekte ve bu durum da Türkiye toplumunun sağlığını ciddi anlamda tehdit etmektedir.” şeklinde konuştu.
Ağbaba, sınırlarda acilen önlem alınmadığı takdirde, yurt içinde alınan tedbirlerin de ciddi anlamda zedeleneceğini ifade etti.
Ağbaba şu ifadeleri kullandı:
“Sınır güvenliğinin bir an önce sağlanması, kontrolsüz geçişlerin tamamen engellenmesi, sığınmacı olarak Türkiye'ye sığınan tüm insanların 14 gün karantinada kalması, testlerinin yapılması, başta Van olmak üzere Doğu ve Güneydoğu sınırlarımızda bulunan illerde yaşayan vatandaşlarımızın sağlığını korumak açısından olmazsa olmaz tedbirlerdir.
Şu an hala sınır illerimizde testler yapılamıyor ve kaçak göçmenlerin virüs taşıma ihtimaline karşı “Geri Gönderme Merkezleri”nde yeterli tedbir alınıp alınmadığı da bilinmiyor. Sınırlarımızdan düzensiz insan akışı kesilmez ise Covid-19 virüsünün yurttaşlarımız arasındaki yayılma hızının önüne geçilme ihtimali kalmayacak.
Bu sorun, Türkiye'de yaşayan tüm yurttaşların beka sorunu olarak görülmeli ve gereken tedbirlerin bir an önce ivedilikle alınması sağlanmalıdır. Tüm yurttaşlarımızı doğrudan ilgilendiren bu sorun tamamen çözüme kavuşuncaya kadar, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin de bu sürece doğrudan müdahil olması ve üzerine düşen her tür desteği sunması elzemdir.” dedi.
“İRAN'DAN TÜRKİYE'YE GEÇERKEN HAYATINI KAYBEDENLER İÇİN “ÖLÜ BORSASI” OLUŞTU!”
Ağbaba ayrıca, zorlu şartlar altında sınırdan geçmeye çalışırken hayatını kaybeden kişilerin ölülerinden para kazanan bir “ölü borsası” kurulduğunu söyledi. İnsan kaçakçılarının çok rahat biçimde bölgede faaliyetler yürüttüğünü belirten Ağbaba; “Sınırlarımızdaki düzensizliğin ve kontrolsüzlüğün bir başka kanıtı da sınırdan geçerken hayatını kaybeden sığınmacılar üzerinden oluşan ‘ölü borsasıdır'. Bölge halkının bildiği ve basına da yansıyan bilgilere göre, bölgedeki insan kaçakçıları, sınırdan geçerken çeşitli sebeplerle hayatını kaybetmiş olan sığınmacıların cesetlerini ailelerine teslim etmek için 700 Dolara ulaşan ücretler talep etmektedir. Bu insan kaçakçılarının kurduğu ‘ölü borsası', Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin sınır güvenliği ve kontrolüne dair şüpheleri arttırmakta, devletin sınır bölgelerindeki otoritesini ciddi anlamda sarsmaktadır.” ifadelerini kullandı.